Fransa’da Elle dergisinin baş editörü ol, günün birinde oğlunla gezerken inme insin, sadece sağ göz kapağın hariç her yerin felç olsun, o gözle hayata tutun ve bir kitap yaz. Dünyayı Jean-Dominique Bauby’nin tek gözünden görebilmek için ya The Diving Bell and the Butterfly isimli filmi izlemeli ya da aynı isimli kitabını okumalısınız.
Bu sıralar fazla film izleyemedim. Yeni çıkan PES2011, sezonu başlayan House, Grey’s Anatomy, HIMYM gibi diziler, tekrar başlayan İspanyolca kursu, o, bu, şu derken ne zamandır izlemek istedğim filmlere zaman ayıramaz oldum. Bu filmi de ne zamandır izlemek istiyordum.
Girişte de konusundan kısaca bahsettim. Dönemin(hala öyle)meşhur dergisi Elle’nin yayın yönetmeni, az buz bir şey değil, günün birinde omurilik soğanındaki bir sıkıntıdan dolayı oluştuğu söylenen lockdown syndrome isimli hastalığa yakalanıyor.Sağ göz kapağı dışındaki tüm uzuvları felç oluyor. Tek yapabildiği sağ gözünü kırpmak. O tek gözle bir kitap yazıyor. İşte bu kitabın yazılmasının gerçek hikayesini anlatıyor Dalgıç ve Kelebek filmi.
Gerçek bir hikaye olması filmi çok daha trajik yapıyor. Filmin başında hastanın gözünden dünyayı görüyorsunuz.Daha bir fena oluyorsunuz.
Filmin yönetmeni Julian Schnabel. Başrolde ise Mathieu Amalric, Emmanuelle Seigner, Marie-Josée Croze var. IMDB notu 8.1 olan bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.
Bu akşam ne izlesek? 