Bir süredir bu filmi seyremek istiyordum ancak 2.5 saat olan filme önce zihnen hazır olmam gerekiyordu. Der Baader Meinhof Komplex, 70 li yıllarda Almanya’da terör estiren anarşik gruplardan biri olan KOF’ın kuruluşunu ve o zamanki Almanya’nın politik durumunu anlatıyor.
Bir dava filmi...
Bu sene Hamburg’da geçen bir polisiye kitabı okumuştum. Orada Kızıl Ordu Fraksiyonu‘ndan bahsediyordu. O zamandan bu zamana KOF ile ilgili bu filmi izlemek istiyordum. Film tahmin edildiği üzere Almanca ve 2.5 saat. Belgesel değil, başarılı bir drama. Ancak Almanların 70 lerdeki politik çalkalanmasını ve isyankar anarşik grupların yediği naneler bana pek sıcak gelmiyordu. Sıkıcı olabileceğini düşünüyordum. Ancak bu Cuma, 2009 kışının habersicisi olan soğuk ve yağmurlu bir gün olunca vakit geldi dedim. Üstelik hasta olmasına rağmen Başar’ı da kandırdım. Çok sıkılırsak PES oynarız dedim kendi kendime.
Film Ulrike Meinhof ile Andreas Baader‘in nasıl bir araya geldiğini, manifestolarını, amaçlarını, eylemlerini ve sonlarını anlatıyor. Yer yer o zamanki TV kayıtları ve fotolar ile desteklenen filmi İngilzce alt yazı ile izledim. Almanca biliyor olsam ya da o dönem hakkında biraz bilgim olsa daha keyifli olabilirdi.
2008 yapımı olan filmi Uli Edel yönetmiş. Filmografisine baktığımda genelde TV filmleri ve dizi film yönetmiş olduğunu gördüğüm yönetmenin bildiğim tek filmi Last Exit to Brooklyn. Ne zaman ortalama üstü bir Alman filmi izlesem hep aynı yüzleri görüyorum. Meinhof rolünde Martina Gedeck var. En son Das Leben der Anderen’ de izlemiştim. Baader rolünde ise çok daha tanıdık bir isim, Moritz Bleibtreu var. Sanırım Almanların filmlerinin yarısında oynamıştır :) Lola rennt ve Das Experiment gibi filmlerinden hatırlıyoruz kendisini.
IMDB notu 7.4 olan ve 2009 yılında Almanya’nın en iyi ybancı film dalında Oscar’a gönderdiği film olan Der Baader Meinhof Komplex kendi içinde başarılı bir drama ve hatta aksiyon filmi. Ama 2.5 saat o karışık dönemi anlatmaya yetmiyor. O zamanlara şahit olmadıysanız ya da Alman kültürü hakkında derinlemesine bilginiz yoksa aradaki boşlukları dolduramadığınız oluyor. Vaktiniz varsa seyredin derim. Mümkünse Almanca bilen bir arkadaşınız ile…
Bu akşam ne izlesek? 
Almancanız varmış, İngilizceniz de varmış, Alman kültürü hakkında az da olsa bilginiz de var gibi gözüküyor, yorumlarınız epeyce de iddialı ama daha RAF’ın adını bile yanlış yazıyorsunuz. Üsetlik iki yerde (KAF diyorsunuz). Bir kere bile doğrusunu yazmadan. Böyle olunca yazdığınız yorumların hiçbir inandırıcılığı kalmıyor.
Almancam her Türk erkeğinin bildiği kadar, yani yok sayılır :) O yüzden Almanca bilen biri ile izleyin dedim. Alman tarihi hakkında da hiç bilgim yok. RAF’ın adını yanlış yazmışım, ancak ben KOF yazmaya çalışıyordum ikisini birleştirmişim.
Yorumlarımda bir iddaa yok, kendi kefime göre yazıyorum. KOF yerine RAF yazdım diye izlediğim filmin yorumu neden inandırıcılığını kaybetsin ki? Yazımı okursunuz, beğendiğim filmleri beğenirseniz zevkimiz tutuyor demektir, diğer yazdıklarımı da izlersiniz. Bu yazıların amacı bu. Yoksa benim film eleştirmenliği gibi bir eğitimim ya da alt yapım yok.